Translation meaning & definition of the word "must" into Turkish language

noun

1. A necessary or essential thing

• "Seat belts are an absolute must"

synonym:
• must

1. Gerekli veya gerekli bir şey

• "Emniyet kemerleri mutlak bir zorunluluktur"

eşanlamlı:
• zorunlu

2. Grape juice before or during fermentation

synonym:
• must

2. Fermantasyon öncesi veya sırasında üzüm suyu

eşanlamlı:
• zorunlu

3. The quality of smelling or tasting old or stale or mouldy

synonym:
• mustiness
,
• must
,
• moldiness

3. Koklama veya eski veya bayat veya küf kokulu tatma kalitesi

eşanlamlı:
• küflülük
,
• zorunlu

adjective

1. Highly recommended

• "A book that is must reading"

synonym:
• must(a)

1. Çok tavsiye edilen

• "Okunması gereken bir kitap"

eşanlamlı:
• must(a)

Examples of using

Tom must weigh over 300 pounds.

Tom 300 paundun üzerinde olmalı.

Tom must really like me.

Tom gerçekten beni seviyor olmalı.

Tom must really like Mary.

Tom gerçekten Mary'yi seviyor olmalı.

Tom must have drugged me.

Tom beni uyuşturmuş olmalı.

Tom must conserve his strength.

Tom gücünü korumak zorundadır.

Tom must be proud of you.

Tom seninle gurur duyuyor olmalı.

Tom ate a lot. He must have been hungry.

Tom çok yedi. O aç olmalı.

You must trust us.

Bize güvenmelisin.

You must trust me.

Bana güvenmelisin.

You must trust in yourselves.

Kendinize güvenmelisiniz.

You must teach me how to do that.

Onu nasıl yapacağımı bana öğretmelisin.

You must teach me how to do it.

Onu nasıl yapacağımı bana öğretmelisin.

You must return immediately.

Derhal iade etmelisin.

You must return immediately.

Derhal dönmelisin.

You must really like Tom.

Tom'u gerçekten seviyor olmalısın.

You must really be proud of yourself.

Gerçekten kendinle gurur duyuyor olmalısın.

You must go to work.

İşe gitmen gerekiyor.

You must go to work.

İşe gitmelisin.

You must go to work.

İşe gitmek zorundasın.

You must go to Tom and beg his forgiveness.

Tom'a gitmeli ve ondan af dilemelisin.