Translation meaning & definition of the word "mundane" into Turkish language
Türk diline "mundane" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Mundane
[Dünyevi]/mənden/
adjective
1. Found in the ordinary course of events
- "A placid everyday scene"
- "It was a routine day"
- "There's nothing quite like a real...train conductor to add color to a quotidian commute"- anita diamant
- synonym:
- everyday ,
- mundane ,
- quotidian ,
- routine ,
- unremarkable ,
- workaday
1. Olayların olağan seyrinde bulunur
- "Sakin bir günlük sahne"
- "Rutin bir gündü"
- "Gerçek bir şey gibi bir şey yok... quotidian gidip renk eklemek için tren iletken" - anita diamant
- eşanlamlı:
- günlük ,
- dünyevi ,
- gündelik ,
- rutin ,
- sıradan
2. Concerned with the world or worldly matters
- "Mundane affairs"
- "He developed an immense terrestrial practicality"
- synonym:
- mundane ,
- terrestrial
2. Dünyayla ilgili veya dünyevi meselelerle ilgili
- "Sıradan işler"
- "Muazzam bir karasal pratiklik geliştirdi"
- eşanlamlı:
- dünyevi ,
- dünyasal
3. Belonging to this earth or world
- Not ideal or heavenly
- "Not a fairy palace
- Yet a mundane wonder of unimagined kind"
- "So terrene a being as himself"
- synonym:
- mundane ,
- terrene
3. Bu dünyaya ya da dünyaya ait
- İdeal ya da göksel değil
- "Peri sarayı değil
- Yine de hayal edilmemiş türden sıradan bir harikadır"
- "Böylece kendisi gibi terrene bir varlık"
- eşanlamlı:
- dünyevi ,
- topraklı