Translation meaning & definition of the word "mug" into Turkish language
Türk diline "bomuz" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Mug
[Bardak]/məg/
noun
1. The quantity that can be held in a mug
- synonym:
- mug ,
- mugful
1. Bir kupa içinde tutulabilecek miktar
- eşanlamlı:
- kupa ,
- hırçın
2. A person who is gullible and easy to take advantage of
- synonym:
- chump ,
- fool ,
- gull ,
- mark ,
- patsy ,
- fall guy ,
- sucker ,
- soft touch ,
- mug
2. Saf ve faydalanması kolay bir kişi
- eşanlamlı:
- saksı ,
- budala ,
- saf ,
- marka ,
- kurban ,
- şamar oğlanı ,
- enayi ,
- yumuşak dokunuş ,
- kupa
3. The human face (`kisser' and `smiler' and `mug' are informal terms for `face' and `phiz' is british)
- synonym:
- countenance ,
- physiognomy ,
- phiz ,
- visage ,
- kisser ,
- smiler ,
- mug
3. İnsan yüzü (`kisser've `smiler've `mug', `face' için gayriresmî terimlerdir ve `phiz' i̇ngiliz'dir)
- eşanlamlı:
- çehre ,
- fizyonomi ,
- surat ,
- yüz ,
- öpücü ,
- sümüklü ,
- kupa
4. With handle and usually cylindrical
- synonym:
- mug
4. Saplı ve genellikle silindirik
- eşanlamlı:
- kupa
verb
1. Rob at gunpoint or with the threat of violence
- "I was mugged in the streets of new york last night"
- synonym:
- mug
1. Silah zoruyla ya da şiddet tehdidiyle
- "Dün gece new york sokaklarında soyuldum"
- eşanlamlı:
- kupa
Examples of using
Tom held out his mug and Mary refilled it.
Tom kupasını uzattı ve Mary onu yeniden doldurdu.
Tom grabbed his mug and walked into the kitchen to get a refill.
Tom kupasını aldı ve yeniden doldurmak için mutfağa gitti.
Tom filled his stainless steel coffee mug with coffee.
Tom paslanmaz çelik kahve kupasını kahveyle doldurdu.