Translation meaning & definition of the word "mud" into Turkish language

noun

1. Water soaked soil

• Soft wet earth

synonym:
• mud
,
• clay

1. Su ile ıslatılmış toprak

• Yumuşak ıslak toprak

eşanlamlı:
• çamur
,
• toprak

2. Slanderous remarks or charges

synonym:
• mud

2. İftira niteliğindeki açıklamalar veya suçlamalar

eşanlamlı:
• çamur

verb

1. Soil with mud, muck, or mire

• "The child mucked up his shirt while playing ball in the garden"

synonym:
• mire
,
• muck
,
• mud
,
• muck up

1. Çamur, muck veya mire ile toprak

• "Çocuk bahçede top oynarken gömleğini çıkardı"

eşanlamlı:
• pislik
,
• pisletmek
,
• çamur
,
• berbat etmek

2. Plaster with mud

synonym:
• mud

2. Çamurlamak

eşanlamlı:
• çamur

Examples of using

We took a mud bath.

Çamur banyosu yaptık.

Tom fell into the mud.

Tom çamura düştü.

Tom didn't notice the mud on his shoes.

Tom ayakkabılarındaki çamuru farketmedi.

Tom's car was stuck in the mud.

Tom'un arabası çamura battı.

There was some mud on Tom's boots.

Tom'un botlarında biraz çamur vardı.

Tom jumped across the mud puddle.

Tom çamur birikintisinin üzerinden atladı.

She pulled him out of the mud.

O, onu çamurdan çıkardı.

His boots and pants were covered with mud.

Onun botu ve pantolonu çamurla kaplıydı.

The car was stuck in the mud.

Araba çamura saplandı.

He was knee deep in mud.

O, dizine kadar çamurun içindeydi.

He was covered with mud.

O çamurla kaplıydı.

He was covered with mud from head to foot.

Tepeden tırnağa çamurla kaplıydı.

He scraped the mud off his boots.

O, çamuru botlarından kazıyarak temizledi.

The car got stuck in the mud.

Araba çamurda sıkıştı.

His name is mud.

Onun adı lekelendi.

His hands were covered with mud.

Onun elleri çamurla kaplıydı.

The mud clung to his shoes.

Çamur onun ayakkabılarına yapıştı.

His face was covered with mud.

Onun yüzü çamurla kaplıydı.

The flood deposited a layer of mud.

Sel bir çamur tabakası oluşturdu.

Please remove the mud from your shoes.

Lütfen ayakkabılarınızdan çamuru çıkarın.