Translation meaning & definition of the word "mountain" into Turkish language
Türk diline "dağ" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Mountain
[Dağ]/maʊntən/
noun
1. A land mass that projects well above its surroundings
- Higher than a hill
- synonym:
- mountain ,
- mount
1. Çevresinin çok üzerinde projelendiren bir kara kütlesi
- Bir tepeden daha yüksek
- eşanlamlı:
- dağ ,
- monte etmek
2. (often followed by `of') a large number or amount or extent
- "A batch of letters"
- "A deal of trouble"
- "A lot of money"
- "He made a mint on the stock market"
- "See the rest of the winners in our huge passel of photos"
- "It must have cost plenty"
- "A slew of journalists"
- "A wad of money"
- synonym:
- batch ,
- deal ,
- flock ,
- good deal ,
- great deal ,
- hatful ,
- heap ,
- lot ,
- mass ,
- mess ,
- mickle ,
- mint ,
- mountain ,
- muckle ,
- passel ,
- peck ,
- pile ,
- plenty ,
- pot ,
- quite a little ,
- raft ,
- sight ,
- slew ,
- spate ,
- stack ,
- tidy sum ,
- wad
2. (genellikle `of' tarafından takip edilir) çok sayıda veya miktarda veya ölçüde
- "Bir grup mektup"
- "Bir sorun anlaşması"
- "Çok para" demek"
- "Borsada darphane yaptı"
- "Büyük fotoğraf pasajımızdaki kazananların geri kalanına bakın"
- "Bir hayli pahalı olmalı"
- "Birkaç gazeteci"
- "Bir tomar para"
- eşanlamlı:
- parça ,
- anlaşma ,
- sürü ,
- iyi iş ,
- pek çok ,
- nefret dolu ,
- yığın ,
- çok ,
- kitle ,
- karışıklık ,
- az miktar ,
- nane ,
- dağ ,
- mırıldanmak ,
- ötleğen ,
- gagalamak ,
- bolluk ,
- pot ,
- birazcık ,
- şal ,
- görme ,
- slay ,
- akıtmak ,
- düzenli miktar ,
- tıpa
Examples of using
The view from the top of the mountain was breathtaking.
Dağın tepesinden manzara nefes kesiciydi.
What's Germany's highest mountain?
Almanya'nın en yüksek dağı hangisidir?
A huge monster is coming down the mountain.
Kocaman bir canavar dağdan aşağıya iniyor.