Translation meaning & definition of the word "morning" into Turkish language
Türk diline "sabah" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Morning
[Sabah]/mɔrnɪŋ/
noun
1. The time period between dawn and noon
- "I spent the morning running errands"
- synonym:
- morning ,
- morn ,
- morning time ,
- forenoon
1. Şafak ve öğlen arasındaki zaman dilimi
- "Sabahı ayak işleri yaparak geçirdim"
- eşanlamlı:
- sabah ,
- öğleden sonra
2. A conventional expression of greeting or farewell
- synonym:
- good morning ,
- morning
2. Geleneksel bir selamlama veya veda ifadesi
- eşanlamlı:
- günaydın ,
- sabah
3. The first light of day
- "We got up before dawn"
- "They talked until morning"
- synonym:
- dawn ,
- dawning ,
- morning ,
- aurora ,
- first light ,
- daybreak ,
- break of day ,
- break of the day ,
- dayspring ,
- sunrise ,
- sunup ,
- cockcrow
3. Günün ilk ışığı
- "Şafaktan önce kalktık"
- "Sabaha kadar konuşuyorlar"
- eşanlamlı:
- şafak ,
- ağarma ,
- sabah ,
- aurora ,
- ilk ışık ,
- dayspring ,
- gündoğumu ,
- horoz
4. The earliest period
- "The dawn of civilization"
- "The morning of the world"
- synonym:
- dawn ,
- morning
4. En erken dönem
- "Medeniyetin şafağı"
- "Dünyanın sabahı"
- eşanlamlı:
- şafak ,
- sabah
Examples of using
Tom got up early in the morning and swam.
Tom sabah erken kalktı ve yüzdü.
Tom does exercises every morning.
Tom her sabah egzersiz yapar.
Tom didn't get up early this morning.
Tom bu sabah erken kalkmadı.