Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "mistake" into Turkish language

Türk diline "hata" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Mistake

[Yanılgı]
/mɪstek/

noun

1. A wrong action attributable to bad judgment or ignorance or inattention

  • "He made a bad mistake"
  • "She was quick to point out my errors"
  • "I could understand his english in spite of his grammatical faults"
    synonym:
  • mistake
  • ,
  • error
  • ,
  • fault

1. Kötü yargıya, cehalete veya dikkatsizliğe atfedilebilecek yanlış bir eylem

  • "Kötü bir hata yaptı"
  • "Hatalarımı belirtmek için hızlıydı"
  • "İngilizcesini dilbilgisel hatalarına rağmen anlayabiliyordum"
    eşanlamlı:
  • yanlışlık
  • ,
  • hata
  • ,
  • arıza

2. An understanding of something that is not correct

  • "He wasn't going to admit his mistake"
  • "Make no mistake about his intentions"
  • "There must be some misunderstanding--i don't have a sister"
    synonym:
  • mistake
  • ,
  • misunderstanding
  • ,
  • misapprehension

2. Doğru olmayan bir şeyin anlaşılması

  • "Hatasını kabul etmeyecekti"
  • "Niyetleri hakkında hata yapma"
  • "Bir yanlış anlaşılma olmalı-bir kız kardeşim yok"
    eşanlamlı:
  • yanlışlık
  • ,
  • yanlış anlama

3. Part of a statement that is not correct

  • "The book was full of errors"
    synonym:
  • error
  • ,
  • mistake

3. Doğru olmayan bir ifadenin parçası

  • "Kitap hatalarla doluydu"
    eşanlamlı:
  • hata
  • ,
  • yanlışlık

verb

1. Identify incorrectly

  • "Don't mistake her for her twin sister"
    synonym:
  • mistake
  • ,
  • misidentify

1. Yanlış tanımlamak

  • "Onu ikiz kız kardeşi için karıştırma"
    eşanlamlı:
  • yanlışlık
  • ,
  • yanlış tanımlamak

2. To make a mistake or be incorrect

    synonym:
  • err
  • ,
  • mistake
  • ,
  • slip

2. Hata yapmak ya da yanlış yapmak

    eşanlamlı:
  • yanılmak
  • ,
  • yanlışlık
  • ,
  • kaydırmak

Examples of using

Tom didn't realize that he had made a mistake.
Tom bir hata yaptığını fark etmedi.
Tom acknowledged that he had made a mistake.
Tom hata yaptığını kabul etti.
Tom acknowledged making a mistake.
Tom hata yaptığını kabul etti.