Translation meaning & definition of the word "misfortune" into Turkish language
Türk diline "felaket" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Misfortune
[Talihsizlik]/mɪsfɔrʧən/
noun
1. Unnecessary and unforeseen trouble resulting from an unfortunate event
- synonym:
- misfortune ,
- bad luck
1. Talihsiz bir olaydan kaynaklanan gereksiz ve öngörülemeyen bir sorun
- eşanlamlı:
- talihsizlik ,
- kötü şans
2. An unfortunate state resulting from unfavorable outcomes
- synonym:
- misfortune ,
- bad luck ,
- tough luck ,
- ill luck
2. Olumsuz sonuçlardan kaynaklanan talihsiz bir durum
- eşanlamlı:
- talihsizlik ,
- kötü şans ,
- şanssızlık
Examples of using
Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
An misfortune never comes alone.
Felaketler hep peş peşe gelirler.
An misfortune never comes alone.
Bir felaket, tek başına asla gelmez.