Translation meaning & definition of the word "merit" into Turkish language
Türk diline "merit" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Merit
[Fazilet]/mɛrət/
noun
1. Any admirable quality or attribute
- "Work of great merit"
- synonym:
- merit ,
- virtue
1. Herhangi bir takdire değer nitelik veya nitelik
- "Büyük liyakat işi"
- eşanlamlı:
- fazilet
2. The quality of being deserving (e.g., deserving assistance)
- "There were many children whose deservingness he recognized and rewarded"
- synonym:
- deservingness ,
- merit ,
- meritoriousness
2. Hak etmenin kalitesi (örneğin, hak eden yardım)
- "Hak ettiğini tanıdığı ve ödüllendirdiği birçok çocuk vardı"
- eşanlamlı:
- hak etme ,
- fazilet ,
- kıymetli olma
verb
1. Be worthy or deserving
- "You deserve a promotion after all the hard work you have done"
- synonym:
- deserve ,
- merit
1. Layık olun ya da hak edin
- "Yaptığın onca zor işten sonra terfi almayı hak ediyorsun"
- eşanlamlı:
- layık olmak ,
- fazilet
Examples of using
Everyone has the right to education. Education shall be free, at least in the elementary and fundamental stages. Elementary education shall be compulsory. Technical and professional education shall be made generally available and higher education shall be equally accessible to all on the basis of merit.
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.