Translation meaning & definition of the word "medium" into Turkish language
Türk diline "orta" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Medium
[Orta]noun
1. A means or instrumentality for storing or communicating information
- synonym:
- medium
1. Bilgiyi depolamak veya iletmek için bir araç veya araç
- eşanlamlı:
- orta
2. The surrounding environment
- "Fish require an aqueous medium"
- synonym:
- medium
2. Çevre
- "Balıklar sulu bir ortam gerektirir"
- eşanlamlı:
- orta
3. An intervening substance through which signals can travel as a means for communication
- synonym:
- medium
3. Sinyallerin iletişim için bir araç olarak hareket edebileceği araya giren bir madde
- eşanlamlı:
- orta
4. (bacteriology) a nutrient substance (solid or liquid) that is used to cultivate micro-organisms
- synonym:
- culture medium ,
- medium
4. (bakteriyoloji) mikro organizmaları yetiştirmek için kullanılan bir besin maddesi (katı veya sıvı)
- eşanlamlı:
- kültür ortamı ,
- orta
5. A liquid with which pigment is mixed by a painter
- synonym:
- medium
5. Pigmentin bir ressam tarafından karıştırıldığı bir sıvı
- eşanlamlı:
- orta
6. (biology) a substance in which specimens are preserved or displayed
- synonym:
- medium
6. (biyoloji) örneklerin korunduğu veya görüntülendiği bir madde
- eşanlamlı:
- orta
7. An intervening substance through which something is achieved
- "The dissolving medium is called a solvent"
- synonym:
- medium
7. Bir şeyin elde edildiği müdahale eden bir madde
- "Çözünen ortama çözücü denir"
- eşanlamlı:
- orta
8. A state that is intermediate between extremes
- A middle position
- "A happy medium"
- synonym:
- medium
8. Aşırı uçlar arasında orta derecede olan bir durum
- Orta pozisyon
- "Mutlu bir ortam"
- eşanlamlı:
- orta
9. Someone who serves as an intermediary between the living and the dead
- "He consulted several mediums"
- synonym:
- medium ,
- spiritualist ,
- sensitive
9. Yaşayanlar ve ölüler arasında aracı olarak görev yapan biri
- "Birkaç ortama danıştı"
- eşanlamlı:
- orta ,
- spiritualist ,
- duyarlı
10. (usually plural) transmissions that are disseminated widely to the public
- synonym:
- medium ,
- mass medium
10. (genellikle çoğul) halka yaygın olarak yayılan aktarımlar
- eşanlamlı:
- orta ,
- kütle orta
11. An occupation for which you are especially well suited
- "In law he found his true metier"
- synonym:
- metier ,
- medium
11. Özellikle çok uygun olduğunuz bir meslek
- "Kanunda gerçek kararlılığını buldu"
- eşanlamlı:
- meslek ,
- orta
adjective
1. Around the middle of a scale of evaluation
- "An orange of average size"
- "Intermediate capacity"
- "Medium bombers"
- synonym:
- average ,
- intermediate ,
- medium
1. Bir değerlendirme ölçeğinin ortasında
- "Ortalama boyutta bir turuncu"
- "Ara kapasite"
- "Orta bombardıman uçakları"
- eşanlamlı:
- ortalama ,
- orta
2. (meat) cooked until there is just a little pink meat inside
- synonym:
- medium
2. (et) i̇çinde sadece küçük bir pembe et olana kadar pişirilir
- eşanlamlı:
- orta