Translation meaning & definition of the word "meat" into Turkish language
Türk diline "et" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Meat
[Et]/mit/
noun
1. The flesh of animals (including fishes and birds and snails) used as food
- synonym:
- meat
1. Hayvanların eti (balıklar, kuşlar ve salyangozlar dahil) yiyecek olarak kullanılır
- eşanlamlı:
- et
2. The inner and usually edible part of a seed or grain or nut or fruit stone
- "Black walnut kernels are difficult to get out of the shell"
- synonym:
- kernel ,
- meat
2. Bir tohumun veya tahılın veya fındık veya meyve taşının iç ve genellikle yenilebilir kısmı
- "Siyah ceviz çekirdeklerinin kabuktan çıkması zordur"
- eşanlamlı:
- çekirdek ,
- et
3. The choicest or most essential or most vital part of some idea or experience
- "The gist of the prosecutor's argument"
- "The heart and soul of the republican party"
- "The nub of the story"
- synonym:
- kernel ,
- substance ,
- core ,
- center ,
- centre ,
- essence ,
- gist ,
- heart ,
- heart and soul ,
- inwardness ,
- marrow ,
- meat ,
- nub ,
- pith ,
- sum ,
- nitty-gritty
3. Bazı fikirlerin veya deneyimlerin en önemli veya en önemli veya en hayati kısmı
- "Savcı argümanının özeti"
- "Kurtarıcı parti'nin kalbi ve ruhu"
- "Hikayenin en büyük kısmı"
- eşanlamlı:
- çekirdek ,
- madde ,
- merkez ,
- ruh ,
- özet ,
- yürek ,
- yürek ve ruh ,
- içyüz ,
- ilik ,
- et ,
- topak ,
- toplam ,
- küçük kumtaşı
Examples of using
Tom asked me why I didn't eat meat.
Tom bana niçin et yemediğimi sordu.
Some people don't eat meat.
Bazı insanlar et yemezler.
I've never eaten rabbit meat.
Hiç tavşan eti yemedim.