Translation meaning & definition of the word "measured" into Turkish language
Türk diline "ölçülen" sözcüğünün çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Measured
[Ölçülü]/mɛʒərd/
adjective
1. Having notes of fixed rhythmic value
- synonym:
- mensural ,
- measured ,
- mensurable
1. Sabit ritmik değer notlarına sahip olmak
- eşanlamlı:
- ölçme ,
- ölçülü ,
- ölçülebilir
2. The rhythmic arrangement of syllables
- synonym:
- measured ,
- metrical ,
- metric
2. Hecelerin ritmik dizilişi
- eşanlamlı:
- ölçülü ,
- metrik
3. Carefully thought out in advance
- "A calculated insult"
- "With measured irony"
- synonym:
- deliberate ,
- calculated ,
- measured
3. Dikkatlice önceden düşünülmüş
- "Sayılmış bir hakaret"
- "Ölçülü ironi ile"
- eşanlamlı:
- planlanmış ,
- hesaplanmış ,
- ölçülü
4. Unhurried and with care and dignity
- "Walking at the same measured pace"
- "With all deliberate speed"
- synonym:
- careful ,
- deliberate ,
- measured
4. Telaşsız, özen ve haysiyetle
- "Aynı ölçülü hızda yürümek"
- "Bütün kasıtlı hız ile"
- eşanlamlı:
- dikkatli ,
- planlanmış ,
- ölçülü
Examples of using
Have you measured it?
Onu ölçtün mü?
Life is not measured by the number of breaths we take, but by the moments that take our breath away.
Hayat aldığımız nefes sayısıyla ölçülmez fakat nefesimizi kesen anlarla ölçülür.
Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.
Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir.