Translation meaning & definition of the word "may" into Turkish language

noun

1. The month following april and preceding june

synonym:
• May

1. Nisan ayını takip eden ve haziran ayını önceleyen ay

eşanlamlı:
• Mayıs

2. Thorny eurasian shrub of small tree having dense clusters of white to scarlet flowers followed by deep red berries

• Established as an escape in eastern north america

synonym:
• whitethorn
,
• English hawthorn
,
• may
,
• Crataegus laevigata
,
• Crataegus oxycantha

2. Küçük ağacın dikenli avrasya çalısı, yoğun beyaz ila kırmızı çiçek kümelerine ve ardından derin kırmızı meyvelere sahiptir

• Doğu kuzey amerika'da bir kaçış olarak kuruldu

eşanlamlı:
• akdiken
,
• İngiliz alıç
,
• mayıs
,
• Crataegus laevigata laevigata
,
• Crataegus oxycantha

Examples of using

Tom may do whatever he likes with the money I gave him.

Tom ona verdiğim parayla istediği her şeyi yapabilir.

You may swim as long as you want.

İstediğin kadar yüzebilirsin.

You may stay here as long as you want.

İstediğin kadar burada kalabilirsin.

You may eat as much as you want.

İstediğin kadar çok yiyebilirsin.

We may not be able to solve all our problems, but we should be able to solve some to them.

Bütün sorunlarımızı çözemeyebiliriz ama onlardan bazıların çözebilmeliyiz.

I may be able to help you.

Sana yardım edebilirim.

Tom may do whatever he wants.

Tom ne istiyorsa yapabilir.

He may do whatever he wants to.

Ne istiyorsa yapabilir.

Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death.

Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölüme sebebiyet verebilir.

We may have a problem.

Bir sorunumuz olabilir.

This may be a solution to the problem.

Bu, soruna bir çözüm olabilir.

This may have been part of the problem.

Bu, sorunun bir parçası olabilir.

You may find your umbrella at the Lost and Found.

Şemsiyenizi Kayıp Eşya Bürosunda bulabilirsiniz.

You may find your umbrella at the Lost and Found.

Şemsiyeni Kayıp Eşya Bürosunda bulabilirsin.

Tom may not be hungry.

Tom aç olmayabilir.

Students may not enter the teacher's room.

Öğrenciler öğretmenler odasına giremez.