Translation meaning & definition of the word "mature" into Turkish language
Türk diline "olgun" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Mature
[Olgun]verb
1. Develop and reach maturity
- Undergo maturation
- "He matured fast"
- "The child grew fast"
- synonym:
- mature ,
- maturate ,
- grow
1. Gelişip olgunluğa erişir
- Olgunlaşır
- "Hızlı olgunlaştı"
- "Çocuk hızlı büyüdü"
- eşanlamlı:
- olgun ,
- olgunlaşmak ,
- büyümek
2. Develop and work out fully in one's mind
- "I need to mature my thoughts"
- synonym:
- mature
2. Kişinin zihninde tamamen gelişir ve çalışır
- "Düşüncelerimi olgunlaştırmam gerek"
- eşanlamlı:
- olgun
3. Become due for repayment
- "These bonds mature in 2005"
- synonym:
- mature
3. Geri ödeme için gerekli olmak
- "Bu bağlar 2005 yılında olgunlaşır"
- eşanlamlı:
- olgun
4. Cause to ripen or develop fully
- "The sun ripens the fruit"
- "Age matures a good wine"
- synonym:
- ripen ,
- mature
4. Tamamen olgunlaşmasına veya gelişmesine neden olur
- "Güneş meyveyi olgunlaştırır"
- "Yaş iyi bir şarap olgunlaştırır"
- eşanlamlı:
- olgunlaşmak ,
- olgun
5. Grow old or older
- "She aged gracefully"
- "We age every day--what a depressing thought!"
- "Young men senesce"
- synonym:
- senesce ,
- age ,
- get on ,
- mature ,
- maturate
5. Yaşlanmak veya yaşlanmak
- "Zerafetle yaşlandı"
- "Her gün yaşlanıyoruz - ne iç karartıcı bir düşünce!"
- "Genç erkekler senesce"
- eşanlamlı:
- senesc ,
- yaş ,
- binmek ,
- olgun ,
- olgunlaşmak
6. Cause to ripen and discharge pus
- "The oil suppurates the pustules"
- synonym:
- suppurate ,
- mature
6. Irin olgunlaşmasına ve boşaltılmasına neden olur
- "Yağ püstülleri süpürür"
- eşanlamlı:
- iltihaplanmak ,
- olgun
adjective
1. Characteristic of maturity
- "Mature for her age"
- synonym:
- mature
1. Olgunluk özelliği
- "Yaşına göre olgun"
- eşanlamlı:
- olgun
2. Fully considered and perfected
- "Mature plans"
- synonym:
- mature ,
- matured
2. Tamamen düşünülmüş ve mükemmelleştirilmiştir
- "Olgun planlar"
- eşanlamlı:
- olgun ,
- olgunlaşmak
3. Having reached full natural growth or development
- "A mature cell"
- synonym:
- mature
3. Tam doğal büyüme veya gelişme ulaşmış olması
- "Olgun bir hücre"
- eşanlamlı:
- olgun
4. Fully developed or matured and ready to be eaten or used
- "Ripe peaches"
- "Full-bodied mature wines"
- synonym:
- ripe ,
- mature
4. Tamamen gelişmiş veya olgunlaşmış ve yenmeye veya kullanılmaya hazır
- "Ripe şeftali"
- "Tam gövdeli olgun şaraplar"
- eşanlamlı:
- olgun
5. (of birds) having developed feathers or plumage
- Often used in combination
- synonym:
- fledged ,
- mature
5. (kuşların) tüyleri veya tüyleri gelişmiş
- Genellikle kombinasyon halinde kullanılır
- eşanlamlı:
- tüylü ,
- olgun