Translation meaning & definition of the word "mat" into Turkish language
Türk diline "mat" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Mat
[Mat]noun
1. A thick flat pad used as a floor covering
- synonym:
- mat
1. Zemin kaplaması olarak kullanılan kalın düz bir ped
- eşanlamlı:
- mat
2. Mounting consisting of a border or background for a picture
- synonym:
- mat ,
- matting
2. Bir resim için bir kenarlık veya arka plandan oluşan montaj
- eşanlamlı:
- mat ,
- hasır
3. Sports equipment consisting of a piece of thick padding on the floor for gymnastic sports
- synonym:
- mat ,
- gym mat
3. Jimnastik sporları için zeminde kalın bir dolgu parçasından oluşan spor malzemeleri
- eşanlamlı:
- mat ,
- spor mat
4. A mass that is densely tangled or interwoven
- "A mat of weeds and grass"
- synonym:
- mat
4. Yoğun bir şekilde karışmış veya iç içe geçmiş bir kütle
- "Yaban otu ve ot bir mat"
- eşanlamlı:
- mat
5. A master's degree in teaching
- synonym:
- Master of Arts in Teaching ,
- MAT
5. Öğretim yüksek lisans derecesi
- eşanlamlı:
- Öğretimde Sanat Ustası ,
- MAT
6. The property of having little or no contrast
- Lacking highlights or gloss
- synonym:
- flatness ,
- lusterlessness ,
- lustrelessness ,
- mat ,
- matt ,
- matte
6. Çok az kontrastlı veya hiç kontrastsız olma özelliği
- Vurgu veya parlaklık eksikliği
- eşanlamlı:
- düzlük ,
- pürüz ,
- şehvetsizlik ,
- mat
7. A small pad of material that is used to protect surface from an object placed on it
- synonym:
- mat
7. Yüzeyi üzerine yerleştirilen bir nesneden korumak için kullanılan küçük bir malzeme pedi
- eşanlamlı:
- mat
verb
1. Twist together or entwine into a confusing mass
- "The child entangled the cord"
- synonym:
- entangle ,
- tangle ,
- mat ,
- snarl
1. Birlikte bükün veya kafa karıştırıcı bir kütleye daldırın
- "Çocuk kordonu doladı"
- eşanlamlı:
- karıştırmak ,
- düğüm ,
- mat ,
- hırlamak
2. Change texture so as to become matted and felt-like
- "The fabric felted up after several washes"
- synonym:
- felt ,
- felt up ,
- mat up ,
- matt-up ,
- matte up ,
- matte ,
- mat
2. Dokuyu keçeleşmiş ve keçe gibi olacak şekilde değiştirin
- "Kumaş birkaç yıkamadan sonra keçeleşti"
- eşanlamlı:
- feel ,
- hisseden ,
- matlaşmak ,
- mat ,
- mat etmek
adjective
1. Not reflecting light
- Not glossy
- "Flat wall paint"
- "A photograph with a matte finish"
- synonym:
- flat ,
- mat ,
- matt ,
- matte ,
- matted
1. Işığı yansıtmıyor
- Parlak değil
- "Düz duvar boyası"
- "Mat bir yüzeyli bir fotoğraf"
- eşanlamlı:
- düz ,
- mat ,
- keçeli