Translation meaning & definition of the word "marvelous" into Turkish language
Türk diline "marvelous" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Marvelous
[Harika]/mɑrvələs/
adjective
1. Extraordinarily good or great
- Used especially as intensifiers
- "A fantastic trip to the orient"
- "The film was fantastic!"
- "A howling success"
- "A marvelous collection of rare books"
- "Had a rattling conversation about politics"
- "A tremendous achievement"
- synonym:
- fantastic ,
- grand ,
- howling(a) ,
- marvelous ,
- marvellous ,
- rattling(a) ,
- terrific ,
- tremendous ,
- wonderful ,
- wondrous
1. Olağanüstü iyi ya da harika
- Özellikle yoğunlaştırıcı olarak kullanılır
- "Oryan'a harika bir gezi"
- "Film harikaydı!"
- "Bir uluyan başarı"
- "Nadir kitaplardan oluşan muhteşem bir koleksiyon"
- "Siyaset hakkında sarsıcı bir konuşma yaptım"
- "Muazzam bir başarı"
- eşanlamlı:
- fantastik ,
- büyük ,
- uluyan(a) ,
- harika ,
- muhteşem ,
- tıkırtı(a) ,
- müthiş ,
- muazzam ,
- harikulade
2. Too improbable to admit of belief
- "A tall story"
- synonym:
- improbable ,
- marvelous ,
- marvellous ,
- tall(a)
2. İnancını kabul etmek imkansız
- "Uzun bir hikaye"
- eşanlamlı:
- olasılıksız ,
- harika ,
- muhteşem ,
- uzun(a)
3. Being or having the character of a miracle
- synonym:
- marvelous ,
- marvellous ,
- miraculous
3. Bir mucize karakterine sahip olmak veya sahip olmak
- eşanlamlı:
- harika ,
- muhteşem ,
- olağanüstü
Examples of using
You look marvelous.
Fevkalade görünüyorsun.
She has a marvelous sense of humor.
Onun harika bir mizah anlayaşı vardır.
The beefsteak tasted marvelous.
Bifteğin muhteşem bir tadı vardı.