Translation meaning & definition of the word "market" into Turkish language
Türk diline "pazar" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Market
[Piyasa]noun
1. The world of commercial activity where goods and services are bought and sold
- "Without competition there would be no market"
- "They were driven from the marketplace"
- synonym:
- market ,
- marketplace ,
- market place
1. Mal ve hizmetlerin alınıp satıldığı ticari faaliyet dünyası
- "Rekabet olmadan pazar olmazdı"
- "Pazardan kovulmuşlar"
- eşanlamlı:
- piyasa ,
- çarşı ,
- pazar yeri
2. The customers for a particular product or service
- "Before they publish any book they try to determine the size of the market for it"
- synonym:
- market
2. Belirli bir ürün veya hizmet için müşteriler
- "Herhangi bir kitap yayınlamadan önce, pazarın boyutunu belirlemeye çalışıyorlar"
- eşanlamlı:
- piyasa
3. A marketplace where groceries are sold
- "The grocery store included a meat market"
- synonym:
- grocery store ,
- grocery ,
- food market ,
- market
3. Yiyeceklerin satıldığı bir pazar yeri
- "Bakkal bir et pazarı içeriyordu"
- eşanlamlı:
- bakkal dükkanı ,
- bakkallık ,
- gıda pazarı ,
- piyasa
4. The securities markets in the aggregate
- "The market always frustrates the small investor"
- synonym:
- market ,
- securities industry
4. Toplamdaki menkul kıymet piyasaları
- "Piyasa her zaman küçük yatırımcıyı hayal kırıklığına uğratır"
- eşanlamlı:
- piyasa ,
- menkul kıymetler endüstrisi
5. An area in a town where a public mercantile establishment is set up
- synonym:
- marketplace ,
- market place ,
- mart ,
- market
5. Halka açık bir ticari kuruluşun kurulduğu bir kasabada bir alan
- eşanlamlı:
- çarşı ,
- pazar yeri ,
- pazar ,
- piyasa
verb
1. Engage in the commercial promotion, sale, or distribution of
- "The company is marketing its new line of beauty products"
- synonym:
- market
1. Ticari tanıtım, satış veya dağıtımla uğraşmak
- "Şirket yeni güzellik ürünlerini pazarlıyor"
- eşanlamlı:
- piyasa
2. Buy household supplies
- "We go marketing every saturday"
- synonym:
- market
2. Ev malzemeleri satın alın
- "Her cumartesi pazarlamaya gidiyoruz"
- eşanlamlı:
- piyasa
3. Deal in a market
- synonym:
- market
3. Piyasadan anlaşma yapmak
- eşanlamlı:
- piyasa
4. Make commercial
- "Some amish people have commercialized their way of life"
- synonym:
- commercialize ,
- commercialise ,
- market
4. Ticari hale getirmek
- "Bazı amish halkı yaşam tarzlarını ticarileştirdi"
- eşanlamlı:
- ticarete dökmek ,
- piyasa