Translation meaning & definition of the word "marked" into Turkish language
Türk diline "işaretli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Marked
[Işaretli]/mɑrkt/
adjective
1. Strongly marked
- Easily noticeable
- "Walked with a marked limp"
- "A pronounced flavor of cinnamon"
- synonym:
- marked ,
- pronounced
1. Güçlü bir şekilde işaretlenmiş
- Kolayca fark edilebilir
- "Işaretli bir topallamayla yürümüş"
- "Tarçın belirgin bir lezzet"
- eşanlamlı:
- işaretli ,
- belirgin
2. Singled out for notice or especially for a dire fate
- "A marked man"
- synonym:
- marked
2. Önceden haber vermek için ya da özellikle korkunç bir kader için seçildi
- "İşaretli bir adam"
- eşanlamlı:
- işaretli
3. Having or as if having an identifying mark or a mark as specified
- Often used in combination
- "Played with marked cards"
- "A scar-marked face"
- "Well-marked roads"
- synonym:
- marked
3. Belirtildiği gibi tanımlayıcı bir işarete veya işarete sahip olmak veya sahip olmak gibi
- Genellikle kombinasyon halinde kullanılır
- "Işaretli kartlarla oynanıyor"
- "Kıyara izi olan bir yüz"
- "İyi işaretli yollar"
- eşanlamlı:
- işaretli
Examples of using
Tom marked a sentence with a yellow highlighter.
Tom bir cümleyi sarı bir fosforlu kalemle işaretledi.
I marked your birthday on my calendar.
Takvimimde doğum gününü işaretledim.
The teacher has marked his name absent.
Öğretmen, onu yoklamada "yok" yazdı.