Translation meaning & definition of the word "manipulate" into Turkish language
Türk diline "manipulate" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Manipulate
[Idare etmek]/mənɪpjəlet/
verb
1. Influence or control shrewdly or deviously
- "He manipulated public opinion in his favor"
- synonym:
- manipulate ,
- pull strings ,
- pull wires
1. Kurnazca veya sapkınca etki veya kontrol
- "Kamuoyunu kendi lehine manipüle etti"
- eşanlamlı:
- idare etmek ,
- telleri çekmek
2. Hold something in one's hands and move it
- synonym:
- manipulate
2. Birinin elinde bir şey tutun ve hareket ettirin
- eşanlamlı:
- idare etmek
3. Tamper, with the purpose of deception
- "Fudge the figures"
- "Cook the books"
- "Falsify the data"
- synonym:
- fudge ,
- manipulate ,
- fake ,
- falsify ,
- cook ,
- wangle ,
- misrepresent
3. Kurcalama, aldatma amacıyla
- "Şekilleri uydur"
- "Kitapları topla"
- "Verileri tahrif et"
- eşanlamlı:
- uydurmak ,
- idare etmek ,
- sahte ,
- değiştirmek ,
- pişirmek ,
- caymak ,
- yanlış tanıtmak
4. Manipulate in a fraudulent manner
- "Rig prices"
- synonym:
- rig ,
- manipulate
4. Hileli bir şekilde manipüle edin
- "Rijama fiyatları"
- eşanlamlı:
- teçhizat ,
- idare etmek
5. Control (others or oneself) or influence skillfully, usually to one's advantage
- "She manipulates her boss"
- "She is a very controlling mother and doesn't let her children grow up"
- "The teacher knew how to keep the class in line"
- "She keeps in line"
- synonym:
- manipulate ,
- keep in line ,
- control
5. Kontrol (diğerleri veya kendisi) veya ustaca, genellikle kişinin avantajına etki eder
- "Patronunu manipüle ediyor"
- "Çok kontrolcü bir anne ve çocuklarının büyümesine izin vermiyor"
- "Öğretmen sınıfı nasıl hizada tutacağını biliyordu"
- "Sırada duruyor"
- eşanlamlı:
- idare etmek ,
- sırada tutmak ,
- kontrol
6. Treat manually, as with massage, for therapeutic purposed
- synonym:
- manipulate
6. Terapötik amaçlı kullanım için masajda olduğu gibi manuel olarak tedavi edin
- eşanlamlı:
- idare etmek
Examples of using
You know how to manipulate me.
Beni nasıl idare edeceğini biliyorsun.
Tom doesn't like people who manipulate others.
Tom diğerlerine hile yapan insanları sevmez.