Translation meaning & definition of the word "mainly" into Turkish language

adverb

1. For the most part

• "He is mainly interested in butterflies"

synonym:
• chiefly
,
• principally
,
• primarily
,
• mainly
,
• in the main

1. Çoğunlukla

• "Temel olarak kelebeklerle ilgileniyor"

eşanlamlı:
• başlıca
,
• öncelikle
,
• çoğunlukla

Examples of using

Air is mainly composed of nitrogen and oxygen.

Hava ağırlıklı olarak nitrojen ve oksijenden oluşur.

That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt.

O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.

The Lockheed scandal is a worldwide corruption scandal involving the major American plane manufacturer Lockheed. It came to light in February 1976 and revolved mainly around the acceptance of passenger plane contracts.

Lockheed skandalı büyük Amerikan uçak üreticisi Lockheed ile ilgili dünya çapında bir rüşvet skandalıdır.Şubat 1976 da su yüzüne çıktı ve esas olarak yolcu uçaklarının sözleşmelerinin kabulüne odaklandı.

I got together with her mainly because we seemed to share the same feelings about things.

Daha çok şeyler hakkında aynı hisleri paylaşıyor gibi göründüğümüzden onunla anlaşmaya vardım.

His failure was mainly due to carelessness.

Onun başarısızlığı çoğunlukla dikkatsizliği yüzündendi.

The Japanese live mainly on rice.

Japonlar ağırlıklı olarak pirince dayalı yaşarlar.

The audience consisted mainly of students.

Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.

Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.

Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.

That company deals mainly in imported goods.

O şirket çoğunlukla ithal mallar işiyle ilgilenir.