Translation meaning & definition of the word "lush" into Turkish language
Türk diline "aşkın" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Lush
[Bereketli]/ləʃ/
noun
1. A person who drinks alcohol to excess habitually
- synonym:
- alcoholic ,
- alky ,
- dipsomaniac ,
- boozer ,
- lush ,
- soaker ,
- souse
1. Alışkanlıktan aşırı alkol alan bir kişi
- eşanlamlı:
- alkolik ,
- parlak ,
- içkici ,
- bereketli ,
- sağanak ,
- ıslatmak
adjective
1. Produced or growing in extreme abundance
- "Their riotous blooming"
- synonym:
- exuberant ,
- lush ,
- luxuriant ,
- profuse ,
- riotous
1. Aşırı bollukta üretilen veya büyüyen
- "İrkemli çiçek açmışlar"
- eşanlamlı:
- coşkulu ,
- bereketli ,
- süslü ,
- müsrif ,
- gürültülü
2. Characterized by extravagance and profusion
- "A lavish buffet"
- "A lucullan feast"
- synonym:
- lavish ,
- lucullan ,
- lush ,
- plush ,
- plushy
2. Savurganlık ve bolluk ile karakterizedir
- "Cömert bir büfe"
- "Lucullan şöleni" gibi"
- eşanlamlı:
- müsrif ,
- lucullan ,
- bereketli ,
- peluş ,
- konforlu
3. Full of juice
- "Lush fruits"
- "Succulent roast beef"
- "Succulent plants with thick fleshy leaves"
- synonym:
- lush ,
- succulent
3. Meyve suyu dolu
- "İyi meyveler"
- "Etli biftek eti"
- "Kalın etli yaprakları olan etli bitkiler"
- eşanlamlı:
- bereketli ,
- lezzetli
Examples of using
Tom is a lush.
Tom bir ayyaş.