Translation meaning & definition of the word "lure" into Turkish language
Türk diline "lure" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Lure
[Cezbetmek]/lʊr/
noun
1. Qualities that attract by seeming to promise some kind of reward
- synonym:
- lure ,
- enticement ,
- come-on
1. Bir tür ödül vaat ediyor gibi görünerek çeken nitelikler
- eşanlamlı:
- cezbetmek ,
- cazibe ,
- münakaşa
2. Anything that serves as an enticement
- synonym:
- bait ,
- come-on ,
- hook ,
- lure ,
- sweetener
2. Bir cazibe olarak hizmet eden her şey
- eşanlamlı:
- yem ,
- münakaşa ,
- kanca ,
- cezbetmek ,
- tatlandırıcı
3. Something used to lure fish or other animals into danger so they can be trapped or killed
- synonym:
- bait ,
- decoy ,
- lure
3. Balıkları veya diğer hayvanları tehlikeye sokmak için kullanılan bir şey, böylece tuzağa düşürülebilir veya öldürülebilirler
- eşanlamlı:
- yem ,
- tuzak ,
- cezbetmek
verb
1. Provoke someone to do something through (often false or exaggerated) promises or persuasion
- "He lured me into temptation"
- synonym:
- entice ,
- lure ,
- tempt
1. Birisini (genellikle yanlış veya abartılı) vaatler veya ikna yoluyla bir şeyler yapmaya teşvik edin
- "Beni günaha sürükledi"
- eşanlamlı:
- kandırmak ,
- cezbetmek ,
- özendirmek