Translation meaning & definition of the word "lucky" into Turkish language
Türk diline "şanslı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Lucky
[Şanslı]/ləki/
adjective
1. Occurring by chance
- "A lucky escape"
- "A lucky guess"
- synonym:
- lucky
1. Tesadüfen meydana gelme
- "Şanslı bir kaçış"
- "Şanslı bir tahmin"
- eşanlamlı:
- şanslı
2. Having or bringing good fortune
- "My lucky day"
- "A lucky man"
- synonym:
- lucky
2. İyi şansa sahip olmak veya getirmek
- "Şanslı günüm"
- "Şanslı bir adam"
- eşanlamlı:
- şanslı
3. Presaging or likely to bring good luck
- "A favorable time to ask for a raise"
- "Lucky stars"
- "A prosperous moment to make a decision"
- synonym:
- golden ,
- favorable ,
- favourable ,
- lucky ,
- prosperous
3. Iyi şans getirmesi veya muhtemelen
- "Yükseltme istemek için uygun bir zaman"
- "Şanslı yıldızlar"
- "Karar vermek için müreffeh bir an"
- eşanlamlı:
- altın ,
- avantajlı ,
- şanslı ,
- zengin
Examples of using
Tom has no idea how lucky he is.
Tom'un ne kadar şanslı olduğu konusunda hiç fikri yok.
You're lucky Tom is your friend.
Tom arkadaşın olduğu için şanslısın.
You're a very lucky lady.
Çok şanslı bir bayansın.