Translation meaning & definition of the word "lower" into Turkish language

noun

1. The lower of two berths

synonym:
• lower berth
,
• lower

1. İki iskelenin en alt kısmı

eşanlamlı:
• bodur yatak
,
• aşağı

verb

1. Move something or somebody to a lower position

• "Take down the vase from the shelf"

synonym:
• lower
,
• take down
,
• let down
,
• get down
,
• bring down

1. Bir şeyi veya birini daha düşük bir konuma taşıyın

• "Raftan vazoyu indir"

eşanlamlı:
• aşağı
,
• indirmek
,
• düşürmek
,
• aşağıya indirmek

2. Set lower

• "Lower a rating"

• "Lower expectations"

synonym:
• lower
,
• lour

2. Düşürmek

• "Değerlendirme düşük"

• "Düşük beklentiler"

eşanlamlı:
• aşağı
,
• kararmak

3. Make lower or quieter

• "Turn down the volume of a radio"

synonym:
• turn down
,
• lower
,
• lour

3. Daha alçak veya daha sessiz olun

• "Bir radyonun sesini kısın"

eşanlamlı:
• ters çevirmek
,
• aşağı
,
• kararmak

4. Cause to drop or sink

• "The lack of rain had depressed the water level in the reservoir"

synonym:
• lower
,
• depress

4. Düşmesine veya batmasına neden olur

• "Yağmur eksikliği rezervuardaki su seviyesini düşürmüştü"

eşanlamlı:
• aşağı
,
• bastırmak

5. Look angry or sullen, wrinkle one's forehead, as if to signal disapproval

synonym:
• frown
,
• glower
,
• lour
,
• lower

5. Kızgın ya da somurtkan görünün, alnını kırıştırın, sanki onaylamadığınızı işaret eder gibi

eşanlamlı:
• somurtmak
,
• parlatıcı
,
• kararmak
,
• aşağı

Examples of using

Could you please lower your voice?

Lütfen sesini kısar mısın?

Could you lower your voice?

Sesini kısar mısın?

Can you lower your voice?

Sesini kısabilir misin?

The lower lip is bigger than the upper lip.

Alt dudak, üst dudaktan daha büyüktür.

Tom won't lower the price.

Tom fiyatı düşürmeyecek.

Tom won't lower the price.

Tom ücreti indirmeyecek.

One way to lower the number of errors in the Tatoeba Corpus would be to encourage people to only translate into their native languages.

Tatoeba Korpus'taki hataların sayısını azaltmanın bir yolu, insanları sadece kendi anadillerine çeviriler yapmaya teşvik etmek olabilir.

Please lower the flag.

Lütfen bayrağı indir.

You lower it then.

Biraz azalt o zaman.

She tried to lower her expenses.

Giderlerini düşürmeye çalıştı.

The doctor told Tom to lower the amount of red meat that he ate.

Doktor Tom'a yediği kırmızı et miktarını azaltmasını söyledi.

Tom seems to be unwilling to lower the price.

Tom fiyatı düşürmek için isteksiz görünüyor.

Tom adapted last year's lesson plans so he could use them with this year's lower level students.

Tom geçen yılın ders planlarını benimsedi böylece onları bu yılın daha düşük seviyeli öğrencileri için kullanabildi.

The price turned out to be lower than I thought.

Fiyat, sandığımdan daha da düştü.

Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback.

İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..

Our rates are now lower!

Fiyatlarımız şimdi daha düşük!

I prefer department stores: the prices are lower.

Büyük mağazaları tercih ederim: fiyatlar daha düşüktür.

The plan lower in priority and urgency.

Plan öncelik ve aciliyeti düşürmektedir.

Prices are lower in Kobe.

Fiyatlar Kobe'de daha düşüktür.