Translation meaning & definition of the word "lousy" into Turkish language
Türk diline "lousy" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Lousy
[Alçak]/laʊzi/
adjective
1. Very bad
- "A lousy play"
- "It's a stinking world"
- synonym:
- icky ,
- crappy ,
- lousy ,
- rotten ,
- shitty ,
- stinking ,
- stinky
1. Çok kötü
- "Berbat bir oyun"
- "Koku bir dünya"
- eşanlamlı:
- icky ,
- berbat ,
- alçak ,
- çürümüş ,
- boktan ,
- kokmuşluk ,
- kötü kokulu
2. Infested with lice
- "Burned their lousy clothes"
- synonym:
- lousy
2. Bitler ile istila edilmiş
- "Kötü elbiselerini yaktılar"
- eşanlamlı:
- alçak
3. Vile
- Despicable
- "A dirty (or lousy) trick"
- "A filthy traitor"
- synonym:
- dirty ,
- filthy ,
- lousy
3. Iğrenç
- Değersiz
- "Kirli (veya berbat) bir numara"
- "İğrenç bir hain"
- eşanlamlı:
- kirli ,
- alçak
Examples of using
I've had a lousy day.
Kötü bir gün geçirdim.
Tom is a lousy dancer.
Tom dandik bir dansçı.
Tom did a lousy job.
Tom berbat bir iş yaptı.