Translation meaning & definition of the word "lookout" into Turkish language
Türk diline "gözlem" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Lookout
[Gözcü]/lʊkaʊt/
noun
1. A person employed to keep watch for some anticipated event
- synonym:
- lookout ,
- lookout man ,
- sentinel ,
- sentry ,
- watch ,
- spotter ,
- scout ,
- picket
1. Beklenen bir olayı izlemek için çalışan bir kişi
- eşanlamlı:
- gözcü ,
- gözcü adam ,
- nöbetçi ,
- seyretmek ,
- keşif eri ,
- kazık
2. An elevated post affording a wide view
- synonym:
- lookout ,
- observation post
2. Geniş bir görüş sağlayan yükseltilmiş bir yazı
- eşanlamlı:
- gözcü ,
- gözetleme yeri
3. A structure commanding a wide view of its surroundings
- synonym:
- lookout ,
- observation tower ,
- lookout station ,
- observatory
3. Çevresinin geniş bir görünümünü yöneten bir yapı
- eşanlamlı:
- gözcü ,
- gözetleme kulesi ,
- gözetleme istasyonu ,
- gözlemevi
4. The act of looking out
- synonym:
- lookout ,
- outlook
4. Bakma eylemi
- eşanlamlı:
- gözcü ,
- bakış açısı
Examples of using
Remain on the lookout.
Uyanık kalın.
Remain on the lookout.
Tetikte kalın.
I think that it likely that there was a major fault in the lookout.
Gözetlemede muhtemelen büyük bir hata olduğunu zannediyorum.