Translation meaning & definition of the word "locker" into Turkish language

noun

1. A storage compartment for clothes and valuables

• Usually it has a lock

synonym:
• cabinet
,
• locker
,
• storage locker

1. Giysiler ve değerli eşyalar için bir saklama bölmesi

• Genellikle bir kilidi vardır

eşanlamlı:
• kabine
,
• dolap
,
• depo dolabı

2. A fastener that locks or closes

synonym:
• locker

2. Kilitleyen veya kapayan bir tutturucu

eşanlamlı:
• dolap

3. A trunk for storing personal possessions

• Usually kept at the foot of a bed (as in a barracks)

synonym:
• footlocker
,
• locker

3. Kişisel eşyalarını saklamak için bir bagaj

• Genellikle bir yatağın eteğinde tutulur (bir kışlada olduğu gibi)

eşanlamlı:
• aylak
,
• dolap

Examples of using

Tom kicked the locker room door shut.

Tom soyunma odasının kapısını tekmeleyerek kapattı.

Tom is still looking for his locker key.

Tom hâlâ soyunma odasının anahtarını arıyor.

Tom closed his locker.

Tom dolabını kapattı.

Tom was looking for his locker key.

Tom dolabının anahtarını arıyordu.

Tom took off his sweater and put it in his locker.

Tom kazağını çıkardı ve onu dolabına koydu.

Tom slammed the locker door shut.

Tom dolap kapısını çarparak kapattı.

This is Tom's locker.

Bu Tom'un dolabı.

Each student has a locker.

Her öğrencinin kilitli bir dolabı var.