Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "loaf" into Turkish language

Türk diline "kayan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Loaf

[Somun]
/loʊf/

noun

1. A shaped mass of baked bread that is usually sliced before eating

    synonym:
  • loaf of bread
  • ,
  • loaf

1. Genellikle yemeden önce dilimlenmiş pişmiş ekmek şeklinde bir kitle

    eşanlamlı:
  • somun ekmek
  • ,
  • somun

2. A quantity of food (other than bread) formed in a particular shape

  • "Meat loaf"
  • "Sugar loaf"
  • "A loaf of cheese"
    synonym:
  • loaf

2. Belirli bir şekilde oluşan bir miktar yiyecek (ekmek dışında)

  • "Et somunu"
  • "Şeker somunu"
  • "Bir somun peynir"
    eşanlamlı:
  • somun

verb

1. Be lazy or idle

  • "Her son is just bumming around all day"
    synonym:
  • bum
  • ,
  • bum around
  • ,
  • bum about
  • ,
  • arse around
  • ,
  • arse about
  • ,
  • fuck off
  • ,
  • loaf
  • ,
  • frig around
  • ,
  • waste one's time
  • ,
  • lounge around
  • ,
  • loll
  • ,
  • loll around
  • ,
  • lounge about

1. Tembel ya da boşta olmak

  • "Oğlun bütün gün ortalıkta dolaşıyor"
    eşanlamlı:
  • kıç
  • ,
  • aylak aylak dolaşmak
  • ,
  • göt gezdirmek
  • ,
  • siktir git
  • ,
  • somun
  • ,
  • birinin zamanını boşa harcamak
  • ,
  • uzanmak
  • ,
  • hakkında bilgi vermek

2. Be about

  • "The high school students like to loiter in the central square"
  • "Who is this man that is hanging around the department?"
    synonym:
  • loiter
  • ,
  • lounge
  • ,
  • footle
  • ,
  • lollygag
  • ,
  • loaf
  • ,
  • lallygag
  • ,
  • hang around
  • ,
  • mess about
  • ,
  • tarry
  • ,
  • linger
  • ,
  • lurk
  • ,
  • mill about
  • ,
  • mill around

2. Ilgili olmak

  • "Lise öğrencileri merkez meydan'da aylak aylaklık yapmayı severler"
  • "Bölgenin etrafında asılı duran bu adam kim?"
    eşanlamlı:
  • sallanmak
  • ,
  • salon
  • ,
  • aylaklık etmek
  • ,
  • lolipag
  • ,
  • somun
  • ,
  • lalingag
  • ,
  • aylak aylak dolaşmak
  • ,
  • uğraşmak
  • ,
  • katranlı
  • ,
  • durmak
  • ,
  • gizlenmek
  • ,
  • değirmen civarında
  • ,
  • etrafında dolanmak

Examples of using

This loaf of bread is small.
Bu ekmek küçük.
This loaf of bread is big.
Bu ekmek büyük.
Tom had meat loaf and mashed potatoes for dinner.
Tom'un akşam yemeği için rulo köftesi ve patates püresi vardı.