Translation meaning & definition of the word "loading" into Turkish language
Türk diline "yükleme" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Loading
[Yükleme]/loʊdɪŋ/
noun
1. Weight to be borne or conveyed
- synonym:
- load ,
- loading ,
- burden
1. Taşınacak veya taşınacak ağırlık
- eşanlamlı:
- yük ,
- yükleme
2. A quantity that can be processed or transported at one time
- "The system broke down under excessive loads"
- synonym:
- load ,
- loading
2. Bir seferde işlenebilen veya taşınabilen bir miktar
- "Sistem aşırı yükler altında bozuldu"
- eşanlamlı:
- yük ,
- yükleme
3. The ratio of the gross weight of an airplane to some factor determining its lift
- synonym:
- loading
3. Bir uçağın brüt ağırlığının asansörünü belirleyen bir faktöre oranı
- eşanlamlı:
- yükleme
4. Goods carried by a large vehicle
- synonym:
- cargo ,
- lading ,
- freight ,
- load ,
- loading ,
- payload ,
- shipment ,
- consignment
4. Büyük bir araç tarafından taşınan ürünler
- eşanlamlı:
- kargo ,
- yük ,
- yükleme ,
- sevkiyat ,
- gönderi
5. The labor of putting a load of something on or in a vehicle or ship or container etc.
- "The loading took 2 hours"
- synonym:
- loading
5. Bir şeyin yükünü bir araç veya gemi veya konteynere koyma emeği vb.
- "Yükleme 2 saat sürdü"
- eşanlamlı:
- yükleme
Examples of using
Tom sat on the stump loading his gun.
Tom silahını dolduruken kütüğe oturdu.
They are loading oil into the ship.
Onlar gemiye petrol yüklüyorlar.
They are loading coal into a ship now.
Şimdi gemiye kömür yüklüyorlar.