Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "loaded" into Turkish language

Türk diline "yüklü" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Loaded

[Yüklü]
/loʊdɪd/

adjective

1. Filled with a great quantity

  • "A tray loaded with dishes"
  • "Table laden with food"
  • "`ladened' is not current usage"
    synonym:
  • laden
  • ,
  • loaded
  • ,
  • ladened

1. Büyük miktarda dolu

  • "Bulaşıklarla dolu bir tepsi"
  • "Yemek yüklü masa"
  • "Yüklü' mevcut kullanım değildir"
    eşanlamlı:
  • yüklü

2. (of weapons) charged with ammunition

  • "A loaded gun"
    synonym:
  • loaded

2. (silahların) mühimmatla yüklü

  • "Yüklü bir silah"
    eşanlamlı:
  • yüklü

3. (of statements or questions) charged with associative significance and often meant to mislead or influence

  • "A loaded question"
    synonym:
  • loaded

3. (ifadeler veya sorular) ilişkisel önemle suçlanır ve genellikle yanıltmak veya etkilemek anlamına gelir

  • "Yüklü bir soru"
    eşanlamlı:
  • yüklü

4. Having an abundant supply of money or possessions of value

  • "An affluent banker"
  • "A speculator flush with cash"
  • "Not merely rich but loaded"
  • "Moneyed aristocrats"
  • "Wealthy corporations"
    synonym:
  • affluent
  • ,
  • flush
  • ,
  • loaded
  • ,
  • moneyed
  • ,
  • wealthy

4. Bol miktarda para veya değere sahip olmak

  • "Varlıklı bir bankacı"
  • "Bir spekülatör nakit ile yıkanır"
  • "Sadece zengin değil, dolu"
  • "Paralı aristokratlar"
  • "Zengin şirketler"
    eşanlamlı:
  • zengin
  • ,
  • fışkırmak
  • ,
  • yüklü
  • ,
  • paralı

5. Very drunk

    synonym:
  • besotted
  • ,
  • blind drunk
  • ,
  • blotto
  • ,
  • crocked
  • ,
  • cockeyed
  • ,
  • fuddled
  • ,
  • loaded
  • ,
  • pie-eyed
  • ,
  • pissed
  • ,
  • pixilated
  • ,
  • plastered
  • ,
  • slopped
  • ,
  • sloshed
  • ,
  • smashed
  • ,
  • soaked
  • ,
  • soused
  • ,
  • sozzled
  • ,
  • squiffy
  • ,
  • stiff
  • ,
  • tight
  • ,
  • wet

5. Çok sarhoş

    eşanlamlı:
  • sersemleşmiş
  • ,
  • körkütük sarhoş
  • ,
  • ing
  • ,
  • çömleksi
  • ,
  • şaşı
  • ,
  • sersemlemiş
  • ,
  • yüklü
  • ,
  • pardon gözlü
  • ,
  • kızgın
  • ,
  • kaçık
  • ,
  • sarhoş
  • ,
  • eğik
  • ,
  • dökülen
  • ,
  • uçmuş
  • ,
  • sırılsıklam olmuş
  • ,
  • içkili
  • ,
  • yumuşak
  • ,
  • sert
  • ,
  • sıkı
  • ,
  • ıslak

Examples of using

Tom loaded his gun.
Tom silahını doldurdu.
We're all loaded.
Hepimiz yüklüyüz.
I'm loaded.
Yüklüyüm.