Translation meaning & definition of the word "listening" into Turkish language

noun

1. The act of hearing attentively

• "You can learn a lot by just listening"

• "They make good music--you should give them a hearing"

synonym:
• listening
,
• hearing

1. Dikkatle duyma eylemi

• "Sadece dinleyerek çok şey öğrenebilirsin"

• "İyi müzik yapıyorlar - onlara bir duruşma vermelisin"

eşanlamlı:
• dinleme
,
• işitme

Examples of using

Tom lay awake in bed, listening to the rain.

Tom yağmuru dinleyerek yatakta uyanık yatıyordu.

Tom realized Mary wasn't listening.

Tom Mary'nin dinlemediğini fark etti.

Why weren't you listening?

Neden dinlemiyordunuz?

Why weren't you listening?

Neden dinlemiyordun?

Tom and Mary are listening.

Tom ve Mary dinliyorlar.

You're not listening.

Dinlemiyorsunuz.

You're not listening.

Dinlemiyorsun.

I'm done listening to you.

Seni dinlemeyi bitirdim.

Were you listening to the radio yesterday?

Dün radyo dinliyor muydun?

Are you listening to the radio?

Radyo dinliyor musun?

I know you're listening.

Dinlediğini biliyorum.

I don't think Tom is listening.

Tom'un dinlediğini sanmıyorum.

I hope Tom was listening.

Tom'un dinlediğini umuyorum.

I got tired of listening to Tom complaining.

Tom'un şikayetini dinlemekten usandım.

I fell asleep listening to music.

Müzik dinlerken uyuyakaldım.

I don't think Tom is listening to me.

Tom'un beni dinlediğini sanmıyorum.

Tom is still listening.

Tom hâlâ dinliyor.

Tom is listening now.

Tom şimdi dinliyor.

Tom is listening intently.

Tom dikkatle dinliyor.

Tom is hardly listening.

Tom neredeyse dinlemiyor.