Translation meaning & definition of the word "liquidate" into Turkish language
Türk diline "sıvı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Liquidate
[Kapatmak]/lɪkwɪdet/
verb
1. Get rid of (someone who may be a threat) by killing
- "The mafia liquidated the informer"
- "The double agent was neutralized"
- synonym:
- neutralize ,
- neutralise ,
- liquidate ,
- waste ,
- knock off ,
- do in
1. Öldürerek kurtulmak (tehdit olabilecek biri)
- "Mafya muhbiri tasfiye etti"
- "Çift ajan etkisiz hale getirildi"
- eşanlamlı:
- nötrleştirmek ,
- kapatmak ,
- atık ,
- düşürmek ,
- girmek
2. Eliminate by paying off (debts)
- synonym:
- liquidate ,
- pay off
2. Ödeme yaparak ortadan kaldırın (borçlar)
- eşanlamlı:
- kapatmak ,
- tamamen ödemek
3. Convert into cash
- "I had to liquidate my holdings to pay off my ex-husband"
- synonym:
- liquidate
3. Paraya çevirmek
- "Eski kocamın parasını ödemek için mallarımı tasfiye etmek zorunda kaldım"
- eşanlamlı:
- kapatmak
4. Settle the affairs of by determining the debts and applying the assets to pay them off
- "Liquidate a company"
- synonym:
- liquidate
4. Borçları belirleyerek ve bunları ödemek için varlıkları uygulayarak işlerini halletmek
- "Şirketi tasfiye et"
- eşanlamlı:
- kapatmak