Translation meaning & definition of the word "limp" into Turkish language
Türk diline "uzuv" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Limp
[Esnek]/lɪmp/
noun
1. The uneven manner of walking that results from an injured leg
- synonym:
- hitch ,
- hobble ,
- limp
1. Yaralı bir bacaktan kaynaklanan düzensiz yürüyüş şekli
- eşanlamlı:
- aksaklık ,
- kösteklemek ,
- esnek
verb
1. Walk impeded by some physical limitation or injury
- "The old woman hobbles down to the store every day"
- synonym:
- limp ,
- gimp ,
- hobble ,
- hitch
1. Bazı fiziksel sınırlamalar veya yaralanmalarla engellenen yürüyüş
- "Yaşlı kadın her gün dükkâna gelir"
- eşanlamlı:
- esnek ,
- gimp ,
- kösteklemek ,
- aksaklık
2. Proceed slowly or with difficulty
- "The boat limped into the harbor"
- synonym:
- limp
2. Yavaş veya zorlukla ilerleyin
- "Tekne limana doğru uzandı"
- eşanlamlı:
- esnek
adjective
1. Not firm
- "Wilted lettuce"
- synonym:
- limp ,
- wilted
1. Kesin değil
- "Islak marul"
- eşanlamlı:
- esnek ,
- solmuş
2. Lacking in strength or firmness or resilience
- "Gave a limp handshake"
- "A limp gesture as if waving away all desire to know" g.k.chesterton
- "A slack grip"
- synonym:
- limp
2. Güç, sıkılık veya esneklik eksikliği
- "Eksik bir tokalaşma verdi"
- "Bilmenin tüm arzusunu ortadan kaldırıyormuş gibi gevşek bir jest" g.k.chesterton
- "Gevşek bir tutuş"
- eşanlamlı:
- esnek
Examples of using
I haven't seen Tom limp recently.
Tom'un son zamanlarda aksadığını görmedim.
Joseph has a limp.
Joseph topallıyor.
Tom shouldn't make fun of Mary's limp.
Tom Mary'nin aksamasıyla alay etmemeli.