Translation meaning & definition of the word "lighten" into Turkish language
Türk diline "aydınla" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Lighten
[Hafifletmek]/laɪtən/
verb
1. Make more cheerful
- "The conversation lightened me up a bit"
- synonym:
- lighten ,
- lighten up ,
- buoy up
1. Daha neşeli olun
- "Konuşma beni biraz aydınlattı"
- eşanlamlı:
- hafifletmek ,
- rahatlamak ,
- yüksek tutmak
2. Reduce the weight on
- Make lighter
- "She lightened the load on the tired donkey"
- synonym:
- lighten
2. Üzerindeki ağırlığı azaltın
- Hafifletmek
- "Yorgun eşeğin üzerindeki yükü hafifletti"
- eşanlamlı:
- hafifletmek
3. Become more cheerful
- "After a glass of wine, he lightened up a bit"
- synonym:
- lighten ,
- lighten up ,
- buoy up
3. Daha neşeli olun
- "Bir kadeh şaraptan sonra biraz aydınlandı"
- eşanlamlı:
- hafifletmek ,
- rahatlamak ,
- yüksek tutmak
4. Make lighter or brighter
- "The paint will brighten the room"
- synonym:
- brighten ,
- lighten up ,
- lighten
4. Daha hafif veya daha parlak olun
- "Boya odayı aydınlatacak"
- eşanlamlı:
- parlatmak ,
- rahatlamak ,
- hafifletmek
5. Become lighter
- "The room lightened up"
- synonym:
- lighten ,
- lighten up
5. Hafiflemek
- "Oda aydınlandı"
- eşanlamlı:
- hafifletmek ,
- rahatlamak
6. Alleviate or remove (pressure or stress) or make less oppressive
- "Relieve the pressure and the stress"
- "Lighten the burden of caring for her elderly parents"
- synonym:
- relieve ,
- lighten
6. Hafifletmek veya kaldırmak (basınç veya stres) veya daha az baskıcı olun
- "Basınç ve stresi azaltın"
- "Yaşlı ebeveynlerine bakma yükünü hafiflet"
- eşanlamlı:
- rahatlatmak ,
- hafifletmek