Translation meaning & definition of the word "lifetime" into Turkish language
Türk diline "ömür boyu" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Lifetime
[Ömür]/laɪftaɪm/
noun
1. The period during which something is functional (as between birth and death)
- "The battery had a short life"
- "He lived a long and happy life"
- synonym:
- life ,
- lifetime ,
- life-time ,
- lifespan
1. Bir şeyin işlevsel olduğu dönem (doğum ve ölüm arasında olduğu gibi)
- "Bataryanın kısa bir ömrü vardı"
- "Uzun ve mutlu bir hayat yaşadı"
- eşanlamlı:
- yaşam ,
- ömür ,
- ömrü
Examples of using
Give a man a fish and you feed him for a day. Teach a man to fish and you feed him for a lifetime.
Bir insana bir balık verirsen onu bir gün beslersin. Bir insana balık tutmayı öğretirsen onu ömür boyu beslersin.
Tom doesn't need any more soap. Mary gave him enough to last a lifetime.
Tom'un daha fazla sabuna ihtiyacı yok. Mary ona bir ömür boyu yetecek kadar sabun verdi.
The lifetime of a butterfly is three days.
Kelebeklerin ömrü üç gündür.