Examples of using
Tom asked Mary to return the money that he had lent her.
Tom Mary'nin onun ona ödünç verdiği parayı iade etmesini istedi.
What became of the book I lent you?
Sana ödünç verdiğim kitaba ne oldu?
I lent Tom some money.
Tom'a biraz para ödünç verdim.
I lent Tom my umbrella.
Tom'a şemsiyemi ödünç verdim.
I lent Tom a flashlight.
Tom'a bir el feneri ödünç verdim.
I lent Tom a book about Germany.
Tom'a Almanya hakkında bir kitap ödünç verdim.
The magazine you lent me is very interesting.
Bana ödünç verdiğin dergi çok ilgi çekici.
I lent my friend some money.
Arkadaşıma biraz para ödünç verdim.
I lent Mary the money to pay this month's rent.
Bu ayın kirasını ödemesi için Mary'ye ödünç para verdim.
Tom lent his camera to Mary.
Tom kamerasını Mary'ye ödünç verdi.
Tom lent Mary his bicycle last week.
Tom geçen hafta bisikletini Mary'ye ödünç verdi.
Tom lent Mary his camera.
Tom Mary'ye kamerasını ödünç verdi.
Tom lent thirty dollars to Mary.
Tom Mary'ye otuz dolar ödünç verdi.
He spent all the money that his friend had lent him.
Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.
The bank lent her 500 dollars.
Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
The bank lent him 500 dollars.
Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
She took back the coat she lent me.
Bana ödünç verdiği ceketi geri aldı.
He lent me the money quite willingly.
O bana parayı oldukça istekli olarak ödünç verdi.
He lent me two books.
O bana iki kitap ödünç verdi.
I want you to return the book I lent you the other day.
Birkaç gün önce sana ödünç verdiğim kitabı iade etmeni istiyorum.