Examples of using
Tom often wears jeans and a leather jacket.
Tom genellikle kot pantolon ve deri ceket giyer.
Tom bought a new pair of leather gloves.
Tom yeni bir çift deri eldiven aldı.
Tom was wearing black leather pants and a black leather jacket.
Tom siyah deri pantolon ve siyah deri ceket giyiyordu.
Tom was wearing black leather gloves.
Tom siyah deri eldivenler giyiyordu.
Tom was carrying a leather briefcase.
Tom deri bir evrak çantası taşıyordu.
Tom took off his leather jacket and sat down.
Tom deri ceketini çıkardı ve oturdu.
It's made of leather.
O deriden yapılmış.
This stool is made up of leather and wood.
Bu tabure, deri ve tahtadan yapılmıştır.
I'm looking for a leather shoulder bag.
Deri bir omuz çantası arıyorum.
She is wearing a leather belt around her waist.
Beline deri kemer takıyor.
She gave me a bag made of leather.
O, bana deriden yapılmış bir çanta verdi.
He buys and sells leather goods.
O, deri eşyalar alır ve satar.
My new pair of shoes are made of leather.
Yeni ayakkabılarım deriden yapılmıştır.
That football is made of genuine leather.
O futbol topu gerçek deriden imal edilmiştir.
That is a leather belt.
O deri bir kemer.
This bag is made of leather.
Bu çanta deriden yapılmıştır.
A pair of leather gloves is a must when you work with these machines.
Bu makinelerle çalıştığında bir çift deri eldiven bir zorunluluktur.
The shoes were made of some soft stuff that looked like leather.
Ayakkabılar, deriye benzeyen yumuşak bir malzemeden yapıldı.
The shop carried leather goods.
Dükkan deri ürünler getirdi.
They were made of rough brown leather.
Onlar kaba kahverengi deriden yapılmış.
