Translation meaning & definition of the word "learned" into Turkish language
Türk diline "öğrenilen" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Learned
[Öğrenmek]/lərnd/
adjective
1. Having or showing profound knowledge
- "A learned jurist"
- "An erudite professor"
- synonym:
- erudite ,
- learned
1. Derin bilgiye sahip olmak veya göstermek
- "Öğrenenmiş bir hukukçu"
- "Bir bilgili profesör"
- eşanlamlı:
- bilgili ,
- öğrenmek
2. Highly educated
- Having extensive information or understanding
- "Knowing instructors"
- "A knowledgeable critic"
- "A knowledgeable audience"
- synonym:
- knowing ,
- knowledgeable ,
- learned ,
- lettered ,
- well-educated ,
- well-read
2. Yüksek eğitimli
- Kapsamlı bilgi veya anlayışa sahip olmak
- "Eğitmenleri tanımak"
- "Bilgin bir eleştirmen"
- "Bilgin bir izleyici"
- eşanlamlı:
- bilen ,
- bilgili ,
- öğrenmek ,
- okumuş ,
- i̇yi eğitimli
3. Established by conditioning or learning
- "A conditioned response"
- synonym:
- conditioned ,
- learned
3. Şartlandırma veya öğrenme ile kurulmuştur
- "Koşullu bir yanıt"
- eşanlamlı:
- şartlı ,
- öğrenmek
Examples of using
Tom asked me why I never learned how to swim.
Tom bana neden yüzmeyi öğrenmediğimi sordu.
We learned about that from reliable sources.
Güvenilir kaynaklardan onun hakkında bilgi edindim.
I wish I had learned French when I was a kid.
Keşke bir çocukken Fransızca öğrenseydim.