Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "leap" into Turkish language

Türk diline "yaprak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Leap

[Zıplamak]
/lip/

noun

1. A light, self-propelled movement upwards or forwards

    synonym:
  • leap
  • ,
  • leaping
  • ,
  • spring
  • ,
  • saltation
  • ,
  • bound
  • ,
  • bounce

1. Yukarı veya ileriye doğru hafif, kendinden tahrikli bir hareket

    eşanlamlı:
  • sıçramak
  • ,
  • sıçrayan
  • ,
  • bahar
  • ,
  • zıplama
  • ,
  • bağlı
  • ,
  • zıplatmak

2. An abrupt transition

  • "A successful leap from college to the major leagues"
    synonym:
  • leap
  • ,
  • jump
  • ,
  • saltation

2. Ani bir geçiş

  • "Üniversiteden büyük liglere başarılı bir sıçrama"
    eşanlamlı:
  • sıçramak
  • ,
  • zıplamak
  • ,
  • zıplama

3. A sudden and decisive increase

  • "A jump in attendance"
    synonym:
  • jump
  • ,
  • leap

3. Ani ve kararlı bir artış

  • "Katılımda bir sıçrama"
    eşanlamlı:
  • zıplamak
  • ,
  • sıçramak

4. The distance leaped (or to be leaped)

  • "A leap of 10 feet"
    synonym:
  • leap

4. Sıçrayan mesafe (veya atlanacak)

  • "10 fitlik bir sıçrama"
    eşanlamlı:
  • sıçramak

verb

1. Move forward by leaps and bounds

  • "The horse bounded across the meadow"
  • "The child leapt across the puddle"
  • "Can you jump over the fence?"
    synonym:
  • jump
  • ,
  • leap
  • ,
  • bound
  • ,
  • spring

1. Sıçramalar ve sınırlar ile ilerleyin

  • "At çayır boyunca sınırlandı"
  • "Çocuk su birikintisinin üzerinden atladı"
  • "Çitin üzerinden atlayabilir misin?"
    eşanlamlı:
  • zıplamak
  • ,
  • sıçramak
  • ,
  • bağlı
  • ,
  • bahar

2. Pass abruptly from one state or topic to another

  • "Leap into fame"
  • "Jump to a conclusion"
  • "Jump from one thing to another"
    synonym:
  • leap
  • ,
  • jump

2. Aniden bir durumdan veya konudan diğerine geçin

  • "Şöhrete dal"
  • "Bir sonuca atla"
  • "Bir şeyden diğerine atla"
    eşanlamlı:
  • sıçramak
  • ,
  • zıplamak

3. Jump down from an elevated point

  • "The parachutist didn't want to jump"
  • "Every year, hundreds of people jump off the golden gate bridge"
  • "The widow leapt into the funeral pyre"
    synonym:
  • jump
  • ,
  • leap
  • ,
  • jump off

3. Yüksek bir noktadan aşağıya atlayın

  • "Paraşütçü atlamak istemedi"
  • "Her yıl yüzlerce insan golden gate köprüsünden atlıyor"
  • "Dul, cenaze törenine sıçradı"
    eşanlamlı:
  • zıplamak
  • ,
  • sıçramak
  • ,
  • fırlamak

4. Cause to jump or leap

  • "The trainer jumped the tiger through the hoop"
    synonym:
  • jump
  • ,
  • leap

4. Atlamak ya da sıçramak

  • "Eğitmen kaplanı çemberin içinden atladı"
    eşanlamlı:
  • zıplamak
  • ,
  • sıçramak

Examples of using

Except for leap years, February has only 28 days.
Artık yıllar dışında şubat sadece 28 gün çeker.
How many days does a leap year have?
Bir artık yılda kaç gün vardır?
How many days does a leap year have?
Bir artık yılda kaç gün var?