Translation meaning & definition of the word "lately" into Turkish language

adverb

1. In the recent past

• "He was in paris recently"

• "Lately the rules have been enforced"

• "As late as yesterday she was fine"

• "Feeling better of late"

• "The spelling was first affected, but latterly the meaning also"

synonym:
• recently
,
• late
,
• lately
,
• of late
,
• latterly

1. Yakın geçmişte

• "Yakın zamanda paris'teydi"

• "Son zamanlarda kurallar uygulandı"

• "Dün kadar geç saatte iyiydi"

• "Geç kalmak daha iyi"

• "İlk yazım etkilendi, ama son olarak anlam da etkilendi"

eşanlamlı:
• son zamanlarda
,
• geç
,
• geçenlerde
,
• ikincisi

Examples of using

Have you heard from Tom lately?

Son zamanlarda Tom'dan haber aldın mı?

I haven't been following the news lately.

Son zamanlarda haberleri takip etmedim.

Tom has been acting strange lately.

Tom son zamanlarda tuhaf davranıyor.

Tom has been acting strange lately.

Tom son zamanlarda garip hareket ediyor.

I haven't slept well lately.

Son günlerde iyi uyumadım.

I've been under a lot of pressure lately.

Son zamanlarda çok baskı altındayım.

I've been through a lot lately.

Son zamanlarda çok şey yaşadım.

I've been through a lot lately.

Son zamanlarda başıma çok işler geldi.

I've been thinking about Tom lately.

Son zamanlarda Tom hakkında düşünüyorum.

I've been thinking a lot about you lately.

Son zamanlarda seni çok düşünüyorum.

I haven't been myself lately.

Son zamanlarda aklım başımda değil.

I've been learning a lot about them lately.

Son dönemde onlar hakkında çok şey öğreniyorum.

I've been having trouble with that lately.

Son zamanlarda bununla başım dertte.

That chicken hasn't laid any eggs lately.

O tavuk son zamanlarda hiç yumurta yumurtlamadı.

The weather today is great, but lately it's been raining all the time.

Bugün hava harika fakat bu günlerde hep yağmur yağdı.

Tom hasn't called Mary lately.

Tom son zamanlarda Mary'yi aramadı.

You've been coming home early lately, haven't you?

Son zamanlarda eve erken geliyorsun, değil mi?

Shishir has been correcting a lot of sentences lately.

Shishir son zamanlarda bir sürü cümle düzeltmektedir.

Tom has been acting strangely lately.

Tom son günlerde tuhaf şekilde davranıyor.

I have not had a cold lately.

Son zamanlarda soğuk aldım.