Translation meaning & definition of the word "lamp" into Turkish language

noun

1. An artificial source of visible illumination

synonym:
• lamp

1. Görünür aydınlatma yapay bir kaynak

eşanlamlı:
• lamba

2. A piece of furniture holding one or more electric light bulbs

synonym:
• lamp

2. Bir veya daha fazla elektrik ampulü tutan bir mobilya parçası

eşanlamlı:
• lamba

Examples of using

Tom tuned on the desk lamp and started working.

Tom masa lambasını açtı ve çalışmaya başladı.

Tom turned off the lamp.

Tom lambayı söndürdü.

I need a lamp.

Bir lambaya ihtiyacım var.

I turned off the lamp and went to sleep.

Lambayı kapadım ve uyudum.

Tom unplugged the lamp.

Tom lambanın fişini çekti.

Quick, turn off the lamp, I want to hide in the darkness.

Çabuk, lambayı söndür, karanlıkta saklanmak istiyorum.

Not every lamp is magic.

Her lamba büyülü değildir.

He hung a lamp from the ceiling.

O, tavandan bir lamba astı.

There is a lamp on the ceiling.

Tavanda bir lamba vardır.

I bought an old lamp.

Ben eski bir lamba satın aldım.

Edison invented the electric lamp.

Edison elektrik ampulünü icat etti.

I must replace that fluorescent lamp.

Floresan lambayı değiştirmeliyim.

There was a lamp hanging above the table.

Masanın üzerinde asılı bir lamba vardı.

The lamp was suspended from the branch of a tree.

Lamba bir ağacın dalından askıya alındı ​​.

The light of the lamp glimmered in the fog.

Lambanın ışığı siste parıldıyordu.

The lamp hung from the ceiling.

Tavana asılmış lamba.

The red lamp lights up in case of danger.

Kırmızı lamba tehlike halinde yanar.