Translation meaning & definition of the word "ladder" into Turkish language
Türk diline "merdiven" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Ladder
[Merdiven]/lædər/
noun
1. Steps consisting of two parallel members connected by rungs
- For climbing up or down
- synonym:
- ladder
1. Basamaklarla birbirine bağlı iki paralel üyeden oluşan basamaklar
- Yukarı veya aşağı tırmanmak için
- eşanlamlı:
- merdiven
2. Ascending stages by which somebody or something can progress
- "He climbed the career ladder"
- synonym:
- ladder
2. Birinin veya bir şeyin ilerleyebileceği artan aşamalar
- "Kariyer merdivenine tırmandı"
- eşanlamlı:
- merdiven
3. A row of unravelled stitches
- "She got a run in her stocking"
- synonym:
- run ,
- ladder ,
- ravel
3. Bir sıra açılmamış dikiş
- "Çorabasında koştu"
- eşanlamlı:
- koşmak ,
- merdiven ,
- çapulculuk
verb
1. Come unraveled or undone as if by snagging
- "Her nylons were running"
- synonym:
- ladder ,
- run
1. Çözülmüş gel ya da takılıp sanki geri
- "Onun naylon çorapları koşuyordu"
- eşanlamlı:
- merdiven ,
- koşmak
Examples of using
Tom climbed up the ladder as quickly as he could.
Tom elinden geldiği kadar hızlı şekilde merdivene tırmandı.
Tom unrolled the rope ladder and hung it out the window.
Tom ip merdiveni açtı ve onu pencerenin dışına astı.
We don't need a ladder.
Merdivene ihtiyacımız yok.