Translation meaning & definition of the word "laced" into Turkish language
Türk diline "bağlı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Laced
[Bağcıklı]/lest/
adjective
1. Closed with a lace
- "Snugly laced shoes"
- synonym:
- laced ,
- tied
1. Dantel ile kapatılmış
- "Sıçıplak bağcıklı ayakkabılar"
- eşanlamlı:
- bağcıklı ,
- bağlı
2. Edged or streaked with color
- "White blossoms with purple-laced petals"
- synonym:
- laced
2. Kenarlı veya renk ile çizgili
- "Mor bağcıklı yaprakları olan beyaz çiçekler"
- eşanlamlı:
- bağcıklı
Examples of using
She laced her shoes.
O ayakkabılarını bağladı.
They gave him a glass of orange juice laced with vodka.
Onlar ona votka katılmış bir bardak portakal suyu verdiler.