Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "lace" into Turkish language

Türk diline "yer" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Lace

[Dantel]
/les/

noun

1. A cord that is drawn through eyelets or around hooks in order to draw together two edges (as of a shoe or garment)

    synonym:
  • lace
  • ,
  • lacing

1. İki kenarı (bir ayakkabı veya giysi gibi) bir araya getirmek için halkalardan veya kancaların etrafından çekilen bir kordon

    eşanlamlı:
  • dantel
  • ,
  • bağlama

2. A delicate decorative fabric woven in an open web of symmetrical patterns

    synonym:
  • lace

2. Simetrik desenlerin açık bir ağında dokunan hassas bir dekoratif kumaş

    eşanlamlı:
  • dantel

verb

1. Spin,wind, or twist together

  • "Intertwine the ribbons"
  • "Twine the threads into a rope"
  • "Intertwined hearts"
    synonym:
  • intertwine
  • ,
  • twine
  • ,
  • entwine
  • ,
  • enlace
  • ,
  • interlace
  • ,
  • lace

1. Döndürün, rüzgarlayın veya birlikte bükün

  • "Kurdeleleri iç içe"
  • "İplikleri bir ipe sarın"
  • "Iç içe kalpler"
    eşanlamlı:
  • iç içe geçirmek
  • ,
  • örmek
  • ,
  • bükmek
  • ,
  • sarmak
  • ,
  • karışmak
  • ,
  • dantel

2. Make by braiding or interlacing

  • "Lace a tablecloth"
    synonym:
  • braid
  • ,
  • lace
  • ,
  • plait

2. Örgü veya ara bağlama ile yapın

  • "Masa örtüsü koy"
    eşanlamlı:
  • örgü
  • ,
  • dantel
  • ,
  • örmek

3. Do lacework

  • "The flemish women were lacing in front of the cathedral"
    synonym:
  • lace

3. Dantel işi

  • "Flaman kadınlar katedralin önünde bağlanıyorlardı"
    eşanlamlı:
  • dantel

4. Draw through eyes or holes

  • "Lace the shoelaces"
    synonym:
  • lace
  • ,
  • lace up

4. Gözlerden veya deliklerden geçin

  • "Ayak bağcıklarını bağla"
    eşanlamlı:
  • dantel
  • ,
  • bağlamak

5. Add alcohol to (beverages)

  • "The punch is spiked!"
    synonym:
  • spike
  • ,
  • lace
  • ,
  • fortify

5. İçeceklere alkol ekleyin (içeceklere)

  • "Delme çivilenmiş!"
    eşanlamlı:
  • başak
  • ,
  • dantel
  • ,
  • kuvvetlendirmek

Examples of using

I bought lace curtains for my bedroom window.
Yatak odamın penceresi için dantel perdeler aldım.
Ireland is famous for lace.
İrlanda oya işleriyle meşhurdur.