Translation meaning & definition of the word "knife" into Turkish language
Türk diline "bıçak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Knife
[Bıçak]/naɪf/
noun
1. Edge tool used as a cutting instrument
- Has a pointed blade with a sharp edge and a handle
- synonym:
- knife
1. Kesme aleti olarak kullanılan kenar aleti
- Keskin kenarlı ve saplı sivri bir bıçağı vardır
- eşanlamlı:
- bıçak
2. A weapon with a handle and blade with a sharp point
- synonym:
- knife
2. Keskin bir noktaya sahip saplı ve bıçaklı bir silah
- eşanlamlı:
- bıçak
3. Any long thin projection that is transient
- "Tongues of flame licked at the walls"
- "Rifles exploded quick knives of fire into the dark"
- synonym:
- tongue ,
- knife
3. Geçici olan herhangi bir uzun ince projeksiyon
- "Alevin dilleri duvarlarda yaladı"
- "Rifles karanlığa doğru hızlı ateş bıçakları patlattı"
- eşanlamlı:
- lisan ,
- bıçak
verb
1. Use a knife on
- "The victim was knifed to death"
- synonym:
- knife ,
- stab
1. Bıçak kullanmak
- "Kurban bıçaklanarak öldürüldü"
- eşanlamlı:
- bıçak ,
- saplamak
Examples of using
Tom grabbed a knife, an onion and a chopping board.
Tom bir bıçak, bir soğan ve bir doğrama tahtası aldı.
Tom accidentally cut himself with his new knife.
Tom yeni bıçağıyla kazara kendini kesti.
If you're not careful with that knife, you might cut yourself.
O bıçağa dikkat etmezsen kendini kesebilirsin.