Tom injured his knee and can't go swimming today.
Tom dizini yaraladı ve bugün yüzmeye gidemiyor.
Tom slapped his knee and laughed.
Tom dizine tokat attı ve güldü.
Tom hurt his knee.
Tom dizini incitti.
He shot him in the knee.
Dizinden vurmuş.
Tom shot Mary in the knee.
Tom Mary'yi dizinden vurdu.
Since his hands were full, Tom pushed open the door with his knee.
Elleri dolu olduğu için Tom diziyle kapıyı iterek açtı.
Tom shot Mary in the knee before he blew her brains out.
Tom Mary'nin beynini patlatmadan önce dizinden vurdu.
Tom fell and hurt his knee.
Tom düştü ve dizini incitti.
Tom hurt his knee when he fell down.
Tom yere düştüğünde dizini incitti.
Mary treated her wounded knee.
Mary yaralı dizini tedavi etti.
After his knee repair, he could walk without pain.
Diz onarımından sonra acı çekmeden yürüyebiliyordu.
The knee is the body's largest joint.
Diz vücudun en büyük eklemidir.
Won't you sit on my knee?
Dizimin üstüne oturmayacak mısın?
My knee is bleeding.
Dizim kanıyor.
I rocked the baby on my knee.
Bebeği dizimin üzerinde salladım.
I played with the baby on my knee.
Dizimde bebekle oynadım.
She fell down and hurt her knee.
Düştü ve dizini incitti.
Her dress is above the knee.
Elbisesi diz üstü.
He was knee deep in mud.
Diz boyu çamura batmıştı.
He hurt his knee when he fell.
Düştüğünde dizini incitti.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.