Tom peeked into the kitchen through the screen door.
Tom ekran kapısından mutfağa baktı.
Tom is probably in the kitchen.
Tom muhtemelen mutfakta.
Tom grabbed his mug and walked into the kitchen to get a refill.
Tom kupasını aldı ve yeniden doldurmak için mutfağa girdi.
Tom grabbed a sugar cookie from the dish on the kitchen table.
Tom mutfak masasındaki tabaktan bir şekerli kurabiye aldı.
We have ants in the kitchen. We need to call an exterminator.
Mutfakta karıncalarımız var. İmha edici çağırmamız lazım.
Mary put her purse on the kitchen table.
Mary çantasını mutfak masasına koydu.
Tom stormed into the kitchen.
Tom mutfağa hücum etti.
Tom sat at the kitchen table, sharpening a knife.
Tom mutfak masasına oturdu, bir bıçak biledi.
Tom sat alone at the kitchen table, drinking a cup of coffee.
Tom mutfak masasında tek başına oturdu, bir fincan kahve içti.
Tom returned from the kitchen with two mugs of coffee and sat down next to Mary.
Tom mutfaktan iki kupa kahveyle döndü ve Mary'nin yanına oturdu.
Tom returned from the kitchen carrying a pot of coffee.
Tom bir tencere kahve taşıyarak mutfaktan döndü.
Tom put the pie on the kitchen windowsill to cool.
Tom pasta soğuması için mutfak pencere pervazına koydu.
I'm drinking water in the kitchen.
Mutfakta su içiyorum.
"Where are my glasses?" "You left them on the kitchen table."
"Gözlüklerim nerede?" "Onları mutfak masasının üzerine bıraktın."
I'm eating soup in the kitchen.
Mutfakta çorba yiyorum.
Tom carried the box into the kitchen and put it on the table.
Tom kutuyu mutfağa taşıdı ve masaya koydu.
It's in the kitchen.
Mutfakta var.
No, the Chinese kitchen is the best.
Hayır, Çin mutfağı en iyisi.
Tom was in the kitchen.
Tom mutfaktaydı.
Tom is now in the kitchen.
Tom şimdi mutfakta.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.