Translation meaning & definition of the word "kiss" into Turkish language
Türk diline "öpücük" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Kiss
[Öpücük]/kɪs/
noun
1. The act of caressing with the lips (or an instance thereof)
- synonym:
- kiss ,
- buss ,
- osculation
1. Dudaklarla okşama eylemi (veya bunun bir örneği)
- eşanlamlı:
- öpücük ,
- buse ,
- dayanma
2. A cookie made of egg whites and sugar
- synonym:
- kiss
2. Yumurta akı ve şekerden yapılmış bir kurabiye
- eşanlamlı:
- öpücük
3. Any of several bite-sized candies
- synonym:
- kiss ,
- candy kiss
3. Birkaç ısırık büyüklüğünde şekerlerden herhangi biri
- eşanlamlı:
- öpücük ,
- şeker öpücük
4. A light glancing touch
- "There was a brief kiss of their hands in passing"
- synonym:
- kiss
4. Hafif bir dokunuş
- "Geçerken ellerinin kısa bir öpücüğü vardı"
- eşanlamlı:
- öpücük
verb
1. Touch with the lips or press the lips (against someone's mouth or other body part) as an expression of love, greeting, etc.
- "The newly married couple kissed"
- "She kissed her grandfather on the forehead when she entered the room"
- synonym:
- snog ,
- kiss ,
- buss ,
- osculate
1. Dudaklarla dokunun veya dudaklara basın (birisinin ağzına veya başka bir vücut parçasına karşı) sevgi, selamlama vb.
- "Yeni evli çift öpüştü"
- "Odaya girdiğinde büyükbabasını alnından öptü"
- eşanlamlı:
- öpmek ,
- öpücük ,
- buse
2. Touch lightly or gently
- "The blossoms were kissed by the soft rain"
- synonym:
- kiss
2. Hafifçe veya nazikçe dokunun
- "Çiçekler yumuşak yağmurla öpüldü"
- eşanlamlı:
- öpücük
Examples of using
Tom obviously wants to kiss you.
Tom açıkça seni öpmek istiyor.
Tom leaned in and gave Mary a passionate kiss on the mouth.
Tom eğildi ve Mary'yi dudaklarından tutkulu bir şekilde öptü.
Tom leaned in and gave Mary a kiss on the cheek.
Tom eğildi ve Mary'yi yanağından öptü.