Translation meaning & definition of the word "kettle" into Turkish language
Türk diline "kettle" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Kettle
[Su ısıtıcısı]/kɛtəl/
noun
1. A metal pot for stewing or boiling
- Usually has a lid
- synonym:
- kettle ,
- boiler
1. Haşlama veya kaynatma için metal bir kap
- Genellikle bir kapağı vardır
- eşanlamlı:
- çaydanlık ,
- kazan
2. The quantity a kettle will hold
- synonym:
- kettle ,
- kettleful
2. Bir su ısıtıcısının tutacağı miktar
- eşanlamlı:
- çaydanlık ,
- kettlef
3. (geology) a hollow (typically filled by a lake) that results from the melting of a mass of ice trapped in glacial deposits
- synonym:
- kettle hole ,
- kettle
3. (jeoloji) buzul birikintilerinde sıkışan bir buz kütlesinin erimesinden kaynaklanan bir oyuk (tipik olarak bir göl tarafından doldurulur)
- eşanlamlı:
- su ısıtıcısı deliği ,
- çaydanlık
4. A large hemispherical brass or copper percussion instrument with a drumhead that can be tuned by adjusting the tension on it
- synonym:
- kettle ,
- kettledrum ,
- tympanum ,
- tympani ,
- timpani
4. Üzerindeki gerilimi ayarlayarak akort edilebilen tambur kafalı büyük bir yarım küre pirinç veya bakır vurmalı çalgı
- eşanlamlı:
- çaydanlık ,
- karınca yuvası ,
- timpan ,
- davul ,
- timballer
Examples of using
Tom put a kettle full of water on the small fire.
Tom küçük bir ateşe su dolu bir demlik koydu.
The kettle is boiling.
Çaydanlık kaynıyor.