Translation meaning & definition of the word "keeping" into Turkish language
Türk diline "kalıp tutma" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Keeping
[Tutma]/kipɪŋ/
noun
1. Conformity or harmony
- "His behavior was not in keeping with the occasion"
- synonym:
- keeping
1. Uygunluk veya uyum
- "Davranışı olaya uygun değildi"
- eşanlamlı:
- tutma
2. The responsibility of a guardian or keeper
- "He left his car in my keeping"
- synonym:
- guardianship ,
- keeping ,
- safekeeping
2. Bir koruyucu veya bekçinin sorumluluğu
- "Arabasını benim yerimde bıraktı"
- eşanlamlı:
- koruyuculuk ,
- tutma ,
- emniyet
3. The act of retaining something
- synonym:
- retention ,
- keeping ,
- holding
3. Bir şeyi elde tutma eylemi
- eşanlamlı:
- tutma
Examples of using
Tom has trouble keeping up with the rest of the class.
Tom'un sınıfın geri kalanına ayak uydurmada sorunu var.
I knew Tom was keeping something from me.
Tom'un benden bir şey sakladığını biliyordum.
I've been keeping an eye on you.
Sana göz kulak oluyorum.